Rozasea Oluşumunun Nedenleri Nelerdir?
Rozasea yüzünüzde kızarıklık ve sivilce benzeri kabarıklıklar oluşturan yaygın bir cilt hastalığıdır. Rozasea, orta yaşlı ve açık tenli kişilerde daha sık görülmektedir. Ancak her yaş grubunda ortaya çıkabilmektedir. Hastaların yaklaşık dörtte birinde, aile üyelerinde benzer şikayetler görülebilmektedir.
Rozasea Nedir ve Kimleri Etkiler?
Tıp literatüründe rozasea, halk arasında gül hastalığı olarak adlandırılmaktadır. Burun, yanaklar, alın ve çene bölgesinde kızarıklık, sivilce benzeri şişlikler ve damarlanma artışı olarak görülmektedir. Ayrıca boyun, göğüs ve göz çevresini de etkileyebilmektedir.
Gül hastalığı nedir sorusuna dermatolojik açıdan bakıldığında, hastaların ciltlerinde haftalar veya aylar süren alevlenmeler ve geçici iyileşmeler görülmektedir. Dünya genelinde nüfusun yaklaşık yüzde 5'i bu hastalıktan şikayetçi olmaktadır. Kadınlar (yüzde 5,9) erkeklere (yüzde 4,4) oranla daha sık etkilenmektedir. Ancak erkeklerde hastalık daha şiddetli seyredebilmektedir.
Rozasea en çok 30-50 yaş aralığındaki bireylerde ve açık tenli kişilerde daha yaygın görülmektedir. Özellikle 25-39 yaş arasındaki yetişkinlerde yüzde 3,7 oranında, 16-24 yaş arasındaki gençlerde ise yüzde 3,2 oranında gözlemlenmektedir. Hastalığın dört temel türü bulunmaktadır:
- Eritematöz-telenjiektazik
- Akne rozasea
- Rinofima
- Oküler rozasea
Rozasea kronik bir hastalıktır ve ataklarla seyreder. Medikal tedavi ile enerji bazlı cihaz uygulamaları bu atak sıklığını ve hastalık şiddettini çok ciddi oranda azaltmaktadır. Rozasea tedavisinde en sık kullanılan enerji bazlı cihazlar ; Bbl, KTP/ Nd yag lazer ve Pro Yellow lazerlerdir. Quadrostar Pro Yellow gelişmiş bir lazer teknolojisidir. 577 nm dalga boyundaki sarı ışığı sayesinde kılcal damarları hedef alarak kızarıklık, damar belirginliği ve cilt tonundaki düzensizlikleri azaltır. Cilt yüzeyine zarar vermeden etkili sonuçlar sunan bu yöntem, kısa sürede uygulanan ve iyileşme süreci konforlu bir tedavi seçeneğidir. Ancak rozasea hastalığının tipi ve şiddeti kişiden kişiye değiştiğinden, uygun tedavi planı mutlaka dermatoloji uzmanı tarafından belirlenmelidir.
Oluşumuna Neden Olan Faktörler
Rozasea'nın tam nedeni günümüzde bile kesin olarak tanımlanamamıştır. Ancak hastalığın oluşumuna katkıda bulunan birçok faktör bilimsel olarak tespit edilmiştir. Genetik yatkınlık, hastaların yaklaşık yüzde 30-40'ında aile öyküsü bulunması ile kanıtlanmıştır. Bununla birlikte, genetik geçiş için henüz net bir kanıt yoktur. Katelisidin adı verilen antimikrobiyal proteinin patolojik seviyelere ulaşması, ciltte aşırı iltihaplanmaya neden olmaktadır. Ayrıca, cilt florasındaki dengesizlikler ve demodeks akarlarının yoğunluğunun artması da gül hastalığı oluşumunda rol oynar.
Mide rahatsızlıklarında sıklıkla görülen Helikobakter pilori bakterisi ile rozasea arasında da güçlü bir bağlantı bulunmuştur. Bunun yanı sıra, damarsal sorunlar ve sinir sistemindeki dengesizlikler hastalığın tetiklenmesine katkıda bulunmaktadır. Ultraviyole ışınlarına maruz kalma, özellikle açık tenli bireylerde rozasea tedavisi gerektiren durumlara yol açabilmektedir.
Çevresel ve Yaşam Tarzı Tetikleyicileri
Günlük yaşamda karşılaşılan çeşitli faktörler Rozasea semptomlarını tetikleyebilmekte veya kötüleştirebilmektedir.
- Güneş ışığı: Semptomları kötüleştiren en yaygın çevresel tetikleyicilerden biridir. Ayrıca ani sıcaklık değişimleri de kan damarlarının hızla genişleyip daralmasına yol açmaktadır.
- Beslenme alışkanlıkları: Baharatlı yiyecekler, sıcak içecekler, alkol, kafein, çikolata, sinnamaldehit içerikli gıdalar (domates, narenciye, tarçın) semptomları şiddetlendirebilmektedir.
- Psikolojik stres: Semptomların kötüleşmesinde önemli rol oynar. Stres hormonları, yüz kızarıklığını artırabilmekte ve damar genişlemesine neden olabilmektedir.
- Ciltteki hassasiyeti artıran diğer faktörler: Parfüm, alkol içeren cilt bakım ürünleri, kolonya, tonik, gülsuyu ve ıslak mendil gibi kozmetik ürünlerdir.
- Hormonal değişiklikler: Menopoz, hamilelik veya adet öncesi dönemlerde semptomlar şiddetlenebilmektedir.
Sonuç olarak, Rozasea multifaktöriyel bir cilt hastalığı olarak değerlendirilmektedir. Genetik yatkınlık, bağışıklık sistemi bozuklukları ve çevresel etkenler bu hastalığın oluşumunda önemli rol oynar.
SSS (Sıkça Sorulan Sorular)
Rozasea Hastalığı Neden Ortaya Çıkar?
Genetik yatkınlık, bağışıklık sistemi bozuklukları ve çevresel faktörlerin etkileşimi sonucu ortaya çıkan kronik bir cilt hastalığıdır. Yüzde kızarıklık, sivilce benzeri döküntüler ve damar genişlemesi ile karakterizedir.
Rozasea'nın Tetikleyici Faktörleri Nelerdir?
Güneş ışığı, ani sıcaklık değişimleri, baharatlı yiyecekler, alkol, kafein, stres ve bazı kozmetik ürünler rozasea semptomlarını tetikleyebilmekte veya şiddetlendirebilmektedir.
Rozasea'nın Oluşumunda Helikobakter Pilori Bakterisinin Rolü Nedir?
Helikobakter pilori bakterisi, kan damarlarının genişlemesine ve kanda bradikinin adlı bir maddenin artmasına yol açarak rozasea gelişimine katkıda bulunabilir. Ancak bu, hastalığın tek nedeni değildir.
Stres Rozasea Semptomlarını Etkiler Mi?
Evet, psikolojik stres semptomları önemli ölçüde etkileyebilir. Stres hormonları yüz kızarıklığını artırabilir ve damar genişlemesine neden olabilir, bu da semptomları şiddetlendirebilir.
Rozasea Hastalığını Tamamen İyileştirmek Mümkün Mü?
Bu hastalığın kesin bir tedavisi yoktur, ancak semptomlar etkili bir şekilde yönetilebilir. Tetikleyici faktörlerden kaçınmak, uygun cilt bakımı uygulamak ve dermatolog tarafından önerilen tedavileri takip etmek, hastalığın kontrol altına alınmasına yardımcı olabilir.
