Somon DNA Tedavisinin Faydaları Nelerdir?
Somon DNA (Rejuran®) uygulaması, cilt gençleştirme dünyasında devrim yaratan bir tedavidir. Doğada insan DNA'sına en çok benzeyen DNA, Somon DNA'sıdır. Bu benzerlik, cildimizdeki hücre yenilenmesini desteklemektedir. "Gençlik iksiri" olarak da adlandırılan Somon DNA, ciltteki ince kırışıklık ve elastikiyet üzerinde iyileşme sağlamaktadır.
Somon DNA Nedir ve Nasıl Çalışır?
Somon DNA (Rejuran®), kimyasal yapısı insan DNA'sına en çok benzeyen polinükleotit yapısına sahiptir. Bu benzerlik sayesinde ciltte hızlı ve etkili bir şekilde kabul edilmektedir. Rejuran’ı diğer somon mezoterapisi tiplerinden ayıran en önemli özellik içerdiği somonun kaynağının Pasifik (Pasifik Okyanusu) beyaz somon balığından elde edilmesidir. Ayrıca bu durum daha uzun zincirli polinükleotidlere sahip olmasını sağlamaktadır. Bu sayede çok daha uzun kalıcılığa ve uzun süreli kolajen üretimi güçlü bir şekilde uyarılmakta ve fibroblastlar aktive edilmektedir.
Somon dna nedir sorusuna dermatolojik açıdan bakılınca, cildi derinlemesine yenileyen bir mekanizma görülmektedir. Uygulandığında, alt derinin metabolik faaliyetleri artar ve bölgesel oksijenlenme hızlanır. Özellikle deride artan vasküler endotelyal büyüme faktörü, kan akışını artırır. Bu sayede serbest radikaller yoğun biçimde temizlenmektedir. Böylece UV radyasyonlarının zararlı etkilerine karşı koruma sağlanır.
Somon DNA Tedavisinin Cilde Sağladığı 6 Temel Fayda
Cilt sağlığını derinlemesine iyileştiren Somon DNA (Rejuran®) uygulamasının faydaları;
- Kolajen üretimini güçlü biçimde tetikleyerek elastikiyeti artırır. Ciltteki sarkmalarda ve elastikiyet kaybında iyileşme sağlanmaktadır.
 - Cilt tonu eşitleme özelliği bulunmaktadır. Bu da ciltteki ton farklılıklarını gidermektedir.
 - Leke açma etkisi de görülmektedir. Uygulama, daha aydınlık bir görünüm kazandırır. Aynı zamanda göz altı morluklarında belirgin iyileşme sağlar.
 - Akne izlerini giderici etkisi bulunmaktadır.
 - Yara izlerinin görünümünü iyileştirme özelliği de bulunmaktadır. Ellerdeki yaş lekelerini giderme etkisiyle kapsamlı bir cilt iyileştirme çözümü sunar.
 
Uygulama Süreci, Etki Süresi ve Dikkat Edilmesi Gerekenler
Somon DNA (Rejuran®) uygulamasında önce bölge antiseptik bir solüsyonla temizlenmekte ve lokal anestezik kremle uyuşturulmaktadır. Tedavi süresince ince uçlu iğneler kullanılarak serum, 1-1,5 cm aralıklarla cilt altına enjekte edilmektedir. Ortalama 15-20 dakika süren bu işlem, dermaroller, dermapen, radyofrekans veya lazerler ile kombine edilebilmektedir.
Uygulama sonrası ilk 24 saat makyaj yapılmamalı, cildi su ile temas ettirilmemeli. Aynı zamanda ilk 48 saatte sauna, hamam gibi ortamlardan uzak durulması gerekmektedir. Yan etkilerin genellikle hafif kızarıklık, ödem ve morluk olduğunu ve bir hafta içinde geçtiğini bilmelidir. Hamile ve emziren kadınlar, kanser hastaları, otoimmün hastalığı olanlar, ciltte aktif enfeksiyon bulunanlar bu işlemi yaptırmamalıdır.
Sonuç olarak, Somon DNA (Rejuran®) uygulamaları dermatoloji alanında devrim niteliğindedir. Bununla birlikte, tedavi öncesi dermatolog görüşü alınmalıdır. Nihayetinde, doğru uygulama ile cildiniz daha genç ve sağlıklı görünecektir.
SSS (Sıkça Sorulan Sorular)
Somon DNA Tedavisi Ne Kadar Etkilidir?
Somon DNA (Rejuran®) tedavisi, cilt gençleştirme ve yenileme konusunda oldukça etkili bir yöntemdir. Kolajen üretimini artırır, cildi nemlendirir ve sıkılaştırır. Etkisi genellikle 3-4 seans sonra belirgin hale gelir.
Somon DNA Tedavisinin Etkileri Ne Zaman Görülmeye Başlar?
İlk etkiler genellikle 2-3 hafta içinde görülmeye başlar. Tam etki ise 1-2 ay içinde belirginleşir. Ancak, en iyi sonuçlar için genellikle 3-4 seans önerilir.
Tedavi Kimlere Uygun Değildir?
Hamile ve emziren kadınlar, kanser hastaları, otoimmün hastalığı olanlar ve ciltte aktif enfeksiyonu bulunanlar bu tedaviyi yaptırmamalıdır. Tedavi öncesi mutlaka bir dermatolog tarafından danışma alınmalıdır.
Tedavi Sonrası Nelere Dikkat Edilmelidir?
İlk 24 saat makyaj yapılmamalı ve cilt suyla temas ettirilmemelidir. İlk 48 saatte sauna, hamam gibi ortamlardan uzak durulmalıdır. Hafif kızarıklık, ödem ve morluk gibi yan etkiler genellikle bir hafta içinde geçer.
 
 